Son Blanc Hotel / Atelier du Pont
Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba, işlerin yoğun olması sebebi ile blog da fazla yazı yayınlayamadım, ama bu tatlı pazarımı sizlere ayırdığıma seviniyorum. Gelin şimdi sizi bir akdeniz oteli ile tanıştırayım, çöl, deniz, ve taş renklerini çok seviyorum. Bana hitap eden bir otelden herkese selam :)
İspanya’nın Balear Adalarında yer alan SON BLANC isimli bu güzel otel 1078 m2’ lik bir oturuma sahip.
Bozulmamış bir vahşi doğada yer alan Son Blanc, yeni bir seyahat kavramı icat ediyor. Yenilenmiş geleneksel bir çiftlik evinin kalbinde yer alan proje, ziyaretçileri benzersiz ve sürükleyici bir deneyime davet ediyor. Kırsal hayata, manzaranın güzelliğine ve geleneksel çiftçiliğe bir dalış. Hayattaki basit, değerli şeylerin tadını çıkarmak için zamanın mevsimlerin ritmine göre yavaşladığı bir Cennet Bahçesi. Menorcan yaşamının ritmini takip eden mülk, gezginleri, etrafını saran bitki örtüsü ve hayvanlarla alışverişe dayalı olarak refaha giden yolda yönlendiriyor.
Alanın yenilenmesi, neredeyse harabe halinde olan ana çiftlik evi Finca ile başladı. Orijinal yapının korunmasına ve mevcut tonoz, kemer gibi dikkat çekici özelliklerin ortaya çıkarılmasına özen gösterildi. Mekanlar geniş ve doğaya açık, mimari ifade için ideal bir alan sunuyor.
Adanın doğası projeye ilham kaynağı oldu. İç mekanların oluşturulmasında malzemeler şeffaf, çoğunlukla ham bırakılmış ve çevreyle uyumlu, organik formlarda şekillendirilmiş. Gelgit suyu taşı, yabani zeytin ağacı ve kil, Son Blanc'ın on dört odasının her birinde kullanılan başlıca yerel malzemelerdir.
Boyera'nın hacminde (resepsiyon alanı, restoran ve spor odası), kirişler yeni bir grafik çerçevede iç içe geçerken otelin kimliği ortaya çıkıyor. Kavisli iç bölme, farklı alanları modüle eder ve sınırlandırır. Toprak dokusunda bu dalga bir perde gibidir. Teknik alanları gizleyerek ve binanın çeşitli işlevlerini sınırlandırarak mekanın geometrisinden kopuyor.
Son Blanc aynı zamanda mekanın güzelliğini yaratmak için çalışan, mekan için özel olarak tasarlanmış mobilyalar ve sanatsal çalışmalar yaratan birçok zanaatkar hakkındadır. Mimarlık, doğa ve işçilik arasında güzel bir diyalog.
Son Blanc, genel ekolojik konseptiyle yıllar içinde enerji, su ve gıda konusunda kendi kendine yeterliliğe doğru ilerledi. Aslında 130 hektarlık alan, rejeneratif ve sürdürülebilir tarımın uygulanması sayesinde orijinal üretim işlevine geri dönmüştür.